Dekan Mesajı

MENU

Sevgili Gençler,

Mühendislik, insanın doğayla etkileşimini aklın önderliğinde biçimlendirmesi demektir. Sözcük anlamı, ölçüp biçerek yola çıkıp, hesaba dayalı olarak problem çözmektir.

Günümüzde mühendislik, bilimsel bilgilerin doğayı dönüştürecek şekilde kullanılmasıyla bütün endüstri alanlarında bilgi teknolojilerinin de yoğun ve etkin kullanımıyla üretim maliyetlerini düşürerek ürün becerilerini ve niteliklerini yükseltmek anlamına geliyor. Teknolojik gelişmenin hızı katlanarak artıyor. İletişimde, tıpta, ulaşımda yirmi yıl önce bilim kurgu sayılan birçok uygulama bugün günlük yaşama girmiş durumda.

18. Yüzyıl’da başlayan sanayi devriminden bu yana insanlık doğa hakkında öğrendiklerini insanların yararına kullanmaya çalışır, o bilgilere dayalı ürünler geliştirirken belki birçok alanda çarpıcı gelişmelere imza atmış, ama bir yandan da doğayı neredeyse yaşanmaz hale getirmiş, insanlar arasındaki uçurumları da ortadan kaldırmayı henüz başaramamış durumda.

Hepimizin bildiğimiz ama ne yazık ki henüz gündemimizde hak ettiği önceliği vermediğimiz küresel ısınma olgusu, hızla yaklaşan bir gelecekte dünyamızı yok oluşa götürebilecek gibi görünüyor. İletişim teknolojileri dünyanın en ücra noktalarıyla istediğimiz an görüntülü konuşma olanağı sağlıyor, ama insan toplulukları arasındaki eşitsizliklerin, anlaşmazlıkların, düşmanlıkların, azalacağı yerde gittikçe daha yıkıcı hale geldiğini her gün yaşayarak görüyoruz.

İşte günümüzde biz mühendislerin, bilimsel bilgiyi yaşama uygularken doğanın yok oluşunu engellemek, insanlar arasında dostluk, kardeşlik anlayışını pekiştirmek gibi sorumluluklarımız da var. Bugünün mühendisliği, üretilen ürünlerin yalnızca daha başarılı, daha verimli, daha ucuz olmasıyla yetinemez, doğayı ve insanlığı da öncelikle gözetmek durumundadır. Günümüzde yenilikçilik ve yaratıcılık, işte bu ilkeler çerçevesinde mühendisliğin temel gereksinimi olarak ortaya çıkıyor. Artık mühendislik doğayla mücadele değil, tersine, doğayla barışmak, dünyayı yeniden yaşanabilir kılmak gibi bir sorumluluğu da üstlenmek anlamını taşıyor.

Mühendislik Fakültemiz, bu anlayış doğrultusunda, dokuz bölümde on farklı lisans programına sahip. İnşaat Mühendisliği Türkçe ve İngilizce olarak iki ayrı program yürütürken diğer tüm programlarımız İngilizce eğitim veriyor. Bunlar;

  • Bilgisayar Mühendisliği,
  • Elektrik - Elektronik Mühendisliği,
  • Endüstri Mühendisliği,
  • Genetik ve Biyomühendislik,
  • İnşaat Mühendisliği (Türkçe ve İngilizce programlar),
  • Makine Mühendisliği,
  • Mekatronik Mühendisliği,
  • Otomotiv Mühendisliği, ve
  • Yazılım Mühendisliği bölümleridir.

Fakültemize mensup akademisyenlerin yürüttüğü çeşitli ulusal ve uluslararası Ar-Ge projelerinin yanı sıra, Avrupa Birliği tarafından fakültemiz öncülüğündeki bir konsorsiyuma verilmiş bulunan Çevreci, Akıllı ve Haberleşen Araçlar Açık İnovasyon Platformu (OPINA) kurma görevi, yalnızca ülkemize değil, Avrupa’ya da hizmet verecek bir Ar-Ge merkezi kurulmasına yönelik olarak devam etmektedir. Bu proje ile lisans ve lisansüstü öğrencilerimiz uluslararası projelerde aktif görev alma olanağı bulmaktalar. Otomotiv, Makine, Elektrik Elektronik, Mekatronik, Bilgisayar, Yazılım ve Endüstri Mühendisliği bölümlerimizin yanı sıra İnşaat Mühendisliği öğrencilerimiz de akıllı ulaşım sistemleri projeleriyle bu çalışmalara katılabilmekteler. Öte yandan, Genetik ve Biyomühendislik bölümümüz mensupları ve öğrencileri de üniversitemizin ülke çapında tanınmış Tıp ve Diş Hekimliği Fakülteleri ile ortak araştırmalarda aktif olarak görev almakta, küresel ölçekte gittikçe önemi artan bu teknoloji alanında ulusal ve uluslararası gelişmelere imza atmaktalar.

İstanbul Okan Üniversitesi Mühendislik Fakültesi olarak eğitimdeki ana felsefemiz temel mühendislik yaklaşım ve yöntemlerini çok iyi öğrenmiş, bunları gündemdeki problemlerin çözümüne yönelik olarak yenilikçi ve yaratıcı biçimde uygulama yeteneği kazanmış, ulusal ve uluslararası sanayi kuruluşlarını tanıyan, küresel yarışta, özümsediği mühendislik ahlakı ve üstlendiği sorumluluklarıyla en önde yer alacak gençler yetiştirmektir. Sanayi ile ilişkilerdeki öncü konumumuza, hem eğitim, hem de araştırma çalışmalarımızda büyük önem veriyoruz. Öğrencilerimiz eğitimleri sırasında mutlaka en az bir sanayi kuruluşunda doğrudan doğruya çalışma deneyimi kazanıyorlar.

Birçok programımızda öğrencilerimizin birinci sınıftan mezuniyetlerine kadar hep gerçek sanayi projeleriyle iç içe eğitim görmelerine yönelik PROMES ® uygulamamız başarıyla devam ediyor. Ayrıca İşyeri Destekli Eğitim (CO-OP) programımız ile, katılan öğrencilerin eğitimlerinin son dönemi boyunca bir sanayi kuruluşunda çalışmalarını destekliyoruz.

Şunu da belirtmek isterim ki üniversite eğitimi yalnızca derslerden, laboratuarlardan, sanayi ile etkileşimden ve sınavlardan oluşmaz. Üniversite, akılcı, her türlü farklılığa saygılı, toplumsal ve bireysel sorumluluğunun bilincinde insanlar olarak bilimin ve teknolojinin yanı sıra bütünüyle yaşama kültürünün, sanatın, sporun, eğlencenin, çok çalışmanın ve dinlenmenin paylaşılması demektir. Üniversite yerleşkemiz ve buradaki günlük yaşam, bu anlayışı yansıtmaktadır. Aynı anlayış doğrultusunda akademik ve idari personelimizin kapıları öğrencilerimize daima açıktır.

Okan’a hoş geldiniz. Hepinize başarılar diliyorum.