Tiyatro Bölümü
Yasin Çıray
Merhaba,
Ben Okan Üniversitesi Konservatuvarı Tiyatro Bölümü öğrencisi Yasin. Biliyorum okuyan herkese çok klişe gelecek ama çocukluğumdan beri tiyatrocu olmak istiyorum. Çocukken izlediğim bir tiyatro oyunundaki perdenin açılışı, sahneye vuran ışık beni büyüledi. Dedim ki “Benim o sahnede yaşamam gereken bir şey var”… Ve kendimi tiyatrocu olarak hayal etmeye başladım. Lisede tiyatro kolunda yer aldım, oyunlar sergilemeye başladık. O zaman benim için en uygun mesleğin bu olduğunu çok daha iyi anladım. Kendimi başka bir meslekte hayal bile edemiyorum. Sahne üzerinde olduğumda olağanüstü hissediyorum. İnsanlarla bir şey paylaşmak, insanlara derdimi sahne üzerinden anlatmak o kadar güzel ki…
Liseden sonra tiyatro eğitimi almak için sınavlara girdim. Birkaç kez denememe rağmen sınavlarda –sanırım başarısız olmaktan çok korktuğum için - başarılı olamıyordum. Tiyatro yetenek sınavları genelde iki aşamalı olur. İlk aşamayı geçiyordum fakat çok heyecanlandığım için ikinci aşamada takılıyordum. Bir gün bir tiyatro panosunda bir afiş gördüm ve hayatım değişti. Bu Okan Üniversitesi Konservatuvarı’nın afişiydi. Okan Üniversitesi Konservatuvarı sınavına başvurdum. Konservatuvarın sınav modeli sayesinde ikinci aşamada yaşadığım heyecanı yenip, kendimi gösterdim ve sınavı burslu olarak kazandım.
Bizim konservatuvar sınavımızın Türkiye’de bir başka örneği yok: Birinci aşamada bir sahne sınavına tabi tutuluyorsunuz, ikinci aşamaya girmeye hak kazanırsanız, 5 gün boyunca her gün ayrı bir hocayla atölye çalışması gerçekleştiriyorsunuz. İşte bu ikinci aşama benim için inanılmaz bir deneyim oldu. Beş ayrı atölye çalışmasında bize ödevler verildi. En sonunda da tüm hocaların jüri olarak bulunduğu sınavda bu ödevlerimizi sunmamız istendi. Tüm hocalarla tanışıp birlikte çalışma şansı yakaladığım için sahip olduğum gerçek potansiyeli performansa çevirdim. 5 günlük workshoplar sayesinde daha konservatuvarın kapısından girmeden öğrenmeye başlamıştık bile.
Bölüm Başkanımız Halil Ata Ünal ve her biri muhteşem insanlar olan diğer hocalarımız bizlerin çok iyi birer tiyatrocu olması için çok büyük emek harcıyorlar. Gerçekten ustalarla çalışıyoruz. Yurt içinde ve yurt dışındaki tiyatro bölümleri birbirine benzer eğitimler veriyor. Asıl belirleyici olan o eğitimi kimden aldığınız. Mesela ben bu sene “Kabareye Giriş” dersini usta oyuncu Metin Akpınar’dan alıyorum. Onunla aynı havayı solumak bile paha biçilemez. Eğitimimiz sırasında sadece klasik oyunculuk eğitimi almıyoruz. Kamera oyunculuğu üzerine de çalışıyoruz. Türk tiyatrosunun unutulmamasını sağlayacak atölye çalışmalarıyla çağdaş sentezler yapabilecek tiyatrocular olarak yetiştiriliyoruz. Bireysel projelerimiz destekleniyor ve özellikle uygulamaya yönelik olarak çalışmamız bekleniyor.
Tiyatro Bölümü’nü İstanbul’da ve özellikle İstanbul’un sanat merkezlerinden biri olan Kadıköy’de okumanın tüm olanaklarından faydalanıyoruz. İstanbul’da onlarca sahne ve buna bağlı olarak büyük bir tiyatro camiası var. Bizler için de daha öğrenciyken bu sahnelerle ilişkili olup bu camianın içine girebiliyoruz. Örneğin ben şu anda bir ekiple çalışıyorum, onların asistanlıklarını yapıyorum, daha okulu bitirmeden deneyim kazanıyorum. Sadece oyun izlemek bile başlı başına bir eğitim. Tiyatrolar bizi okulda yaptığımız projeler sayesinde anıyorlar.
