Hukuk Sistemimizde Yeni Bir Sözleşme: “Tasarruf Finansman Sözleşmesi”

MENU

Hukuk Sistemimizde Yeni Bir Sözleşme: “Tasarruf Finansman Sözleşmesi”

Yazar: Dr. Öğr. Üyesi Hande Deniz

Ülkemizde son yıllarda “evim şirketleri” olarak adlandırabileceğimiz bazı özel şirketlerin, görsel ve yazılı basında tasarrufa dayalı faizsiz finansman sağladıklarına dair reklam ve haberlerine rastlanmaktadır. Finansal aracılar içinde en çok tercih edilen sistem bankacılık olmakla birlikte, bankaların son yıllarda uyguladıkları yüksek faiz oranları veya bireylerin faizsiz tasarruf taleplerinin fazla olması alternatif sistemlerin doğmasına sebep olmuştur1.

“Tasarrufa dayalı faizsiz finansman” olarak adlandırılan bu faaliyetlerin, özellikle düşük gelirli olup konut, taşıt gibi ihtiyaçları bulunan bireylerin belirli bir süre tasarrufta bulunarak daha sonra finansman elde etmelerini sağlayan bir finansal aracılık işlevi olduğunu söylemek mümkündür2.

Bankacılık dışı alternatif finans yöntemlerinden birini icra eden söz konusu “tasarruf finansman şirketlerinin”, faaliyetlerini sürdürebilmelerinin yeni müşterilerden sağlanan fonlara bağlı olduğu ve günümüzde önemli bir müşteri kitlesine ulaştıkları bilinmektedir. Yasal bir altyapısı, herhangi bir otoritenin denetimine tabi olmaması ve bu sisteme aktarılan fonların son yıllarda çok artması nedeniyle kamusal mağduriyetin önlenmesi amacıyla finansmanı organize eden şirketlerin denetlenmesi gerekliliği gündeme gelmiştir.

Bunun üzerine 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne sunulmuştur. Tasarruf finansman sözleşmesine ilişkin hükümler, 04.03.2021 tarihli ve 7292 sayılı Kanunun 7. maddesiyle, 6361 sayılı ve 21.11.2012 tarihli Finansal Kiralama, Faktoring, Finansman ve Tasarruf Finansman Şirketleri Kanunu’nun 39. maddesinden sonra gelmek üzere üçüncü bölüm başlığı altında 39/A ve 39/B maddeleri ile düzenlenmiştir3.

Kanun ve buna ilişkin 07.04.2021 tarihinde Resmî Gazetede yayınlanan “Tasarruf Finansman Şirketlerinin Kuruluş ve Faaliyet Esasları Hakkında Yönetmelik” ile müşterilerin sözleşmenin güçlü tarafı olan şirketlerin tek taraflı, baskın ve keyfi tutumlarının önlenmesi, şirketlerin BDDK’nın denetimine tabi tutularak sistem harici faaliyetlerine engel olunması ve müşteriler açısından hak mağduriyetlerinin ortadan kaldırılması amaçlanmıştır. Değişiklik ile birlikte tasarruf finansman şirketlerinin statüsü de hukuki bir altyapıya kavuşmuştur. Bugüne kadar düzenleyici ve denetleyici bir otoritenin gözetimine tabi olmadan finansal aracılık faaliyetinde bulunan şirketler artık mevzuatın öngördüğü şekilde kurulabilecek ve faaliyet gösterebilecektir.

Tasarruf finansman şirketleri, temel olarak müşterilerin satın almak istedikleri konut, çatılı iş yeri veya taşıt için finansman sağlamaktadırlar. Tasarruf finansmanı şirketleri, müşterileri ile tasarruf finansman sözleşmesi yaparak bu sözleşme kapsamında tasarruf finansman faaliyeti yürütürler. Sistem tasarruf etme ve finansman sağlama olmak üzere iki aşamadan oluşmakta olup, bireysel tasarruf veya grup tasarrufu imkânı sunulmaktadır. Şirket, her müşteri grubu ve müşteri bazında bir tasarruf ve finansman planı düzenler.

Bireysel tasarrufta müşteriler sözleşmede kararlaştırılan finansman karşılığında belirli bir vadeye kadar para yatırmakta, grup tasarrufunda ise peşinatlı veya peşinatsız olarak müşterilerin ödeme planlarına göre oluşturulan gruplar arası çekiliş yapılmak suretiyle tasarruf edecekleri dönem belirlenmektedir4. Grup halinde tasarruf uygulamasında müşterilerin teslimat tarihleri, grup için öngörülen toplam vade esas alınarak belirlenir.

Tasarruf finansmanı şirketleri, tasarruf finansmanı sözleşmesi kapsamında müşterilerinden tasarruf finansman faaliyetlerini sürdürebilmek ve tasarruf fon havuzu yönetimi için faiz yerine “organizasyon ücreti” adında belirli bir miktar ücret alırlar. Tahsisata hak kazanılmasına ilişkin koşulların yerine getirilmiş olması şartıyla, şirket tarafından vadesi geldiğinde müşterilerin tasarruf birikimleri ve sözleşme kapsamında taahhüt edilen finansman tutarı, müşteriye, mirasçısına veya vekiline konut, çatılı iş yeri veya taşıt edinmesi amacıyla kullanmak üzere ödenir. Tahsisat ödemesi5 yapıldıktan sonra finansman tarihi itibariyle finansman dönemi için geri ödemeler tamamlanana kadar finanse edilen varlıkların karşılığında rehin veya ipotek teminatı istenmektedir.

Hâlihazırda kanun yürürlüğe girmesinden önce tasarruf finansman faaliyetinde bulunan şirketlere bir intibak süreci tanındı. 6361 sayılı Kanunu’nun ‘Tasarruf Finansman Şirketlerinin İntibak Süreci’ başlıklı Geçici 7’nci maddesi uyarınca hâlihazırda tasarruf finansman faaliyeti yürütenler Kanun’un yürürlük tarihinden itibaren (07.03.2021) bir ay içinde (07.04.2021 tarihine kadar) Kurum’a başvuruda bulunmak, başvuru sırasında durumlarını en geç altı ay içinde Kanun hükümlerine uygun hâle getireceklerine veya müşteri hak ve menfaatlerini zarara uğratmadan tasfiye olacaklarına dair bir plan sunmak ve planın uygun görülmesi hâlinde gereken işlemleri planda belirlenen süreler içerisinde yerine getirmek zorundadır6.

Tasarruf finansman sözleşmesi, Kanun’un 39/A maddesinin birinci fıkrasında; “Belirli bir tasarruf tutarı ve dönemine bağlı olarak önceden belirlenmiş koşulların gerçekleşmesi şartıyla konut, çatılı iş yeri veya taşıt edinimi için müşteriye finansman kullanma hakkı veren, şirkete ise müşteriye ait birikmiş tasarruf tutarını yönetme, geri ödeme ve finansman kullandırma yükümlülüğü ile organizasyon ücreti alma hakkı veren, faizsiz finansman esaslarına göre düzenlenen sözleşme” olarak tanımlanmıştır.

Kanundaki tanıma göre, tasarruf finansman sözleşmesinin tarafları, tasarruf finansman şirketi ve müşteridir. Yönetmelik’in tanımlar başlığını taşıyan 3/1-g maddesinde müşteri, tasarruf finansman sözleşmesini imzalayan gerçek veya tüzel kişi olarak tanımlanmıştır. Kanunda tasarruf finansmanı kullanacak kişiler “müşteri” olarak ifade edilmiştir. TKHK m. 3/1-k’de tüketici, “ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi” olarak tanımlanmıştır. Tasarruf finansman sözleşmesinde de ticari amaçla hareket eden ticari işletmeleriyle ilgili finansman kullanan gerçek veya tüzel kişiler hariç, diğer gerçek veya tüzel kişilerin tüketici olarak değerlendirilmesi gerekecektir.

Kanundaki tanım çerçevesinde sözleşmenin objektif esaslı unsurları, sözleşmenin konut, çatılı işyeri veya taşıt edinimi amacıyla akdedilebilmesi; şirketin organizasyon ücreti alması; şirketin müşteriye ait birikmiş tasarruf tutarını yönetmesi ve müşterinin aldığı finansmanı belirli bir ödeme planı çerçevesinde geri ödemesidir.

Kanun’un 39/A, f. 5 ve Yönetmelik’in 16/4. maddelerinde tasarruf finansman sözleşmesinde asgari olarak bulunması gereken unsurlar sayılmıştır. Buna göre; “Konut, çatılı işyeri veya taşıt olarak belirlenmiş finansman konusuna, tutarlara (sözleşmenin tutarı, asgari tasarruf oranı, finansman tutarı, varsa finansman maliyeti ve toplam geri ödeme tutarı), vadeye (tasarruf dönemi ile finansman dönemi vadeleri, öngörülen tahsisat tarihi ve finansman geri ödeme tarihleri), finansman tarihi itibarıyla finansman dönemi için talep edilmesi öngörülen teminatlara, organizasyon ücretine, (varsa) tasarruf dönemi için müşteriye sağlanacak getiriye, gelir, maliyet ve masraflara, konut, çatılı iş yeri veya taşıt edinimine yönelik tasarruf etme ve finansman kullandırma dönem ve koşullarına, iade süre ve şartlarına, temerrüde, cayma hakkının kullanımına, sözleşmenin sona ermesine, feshine, mirasçılara intikaline, üçüncü taraflara devrine, tarafların hak ve yükümlülüklerine ilişkin hükümlere” sözleşmede yer verilmesi gerekmektedir. Kanaatimizce burada normalde sözleşmenin objektif esaslı unsuru olmayan ikinci dereceden unsurların da kanunen objektif esaslı unsur gibi değerlendirildiğini ve sözleşmede düzenleme zorunluluğu getirildiğini düşünüyoruz.

6361 sayılı Kanun m. 39/A, f. 2’ye göre “tasarruf finansman sözleşmesinin yazılı veya uzaktan iletişim araçlarının kullanılması suretiyle mesafeli olarak ya da mesafeli olsun olmasın Kurulun yazılı şeklin yerine geçebileceğini belirlediği ve bir bilişim veya elektronik haberleşme cihazı üzerinden gerçekleştirilecek ve müşteri kimliğinin doğrulanmasına imkân verecek yöntemler yoluyla kurulacak şekilde düzenlenir”. Bu maddeye göre sözleşme, yazılı olarak; uzaktan iletişim araçlarının kullanılması suretiyle mesafeli olarak; mesafeli olsun olmasın Kurulun yazılı şeklin yerine geçebileceğini belirlediği ve bir bilişim veya elektronik haberleşme cihazı üzerinden gerçekleştirilecek ve müşteri kimliğinin doğrulanmasına imkân verecek yöntemlerle olmak üzere üç şekilde akdedilebilecektir.

Tasarruf finansman sözleşmelerinde müşteriye cayma hakkı tanınmıştır (Kanun m. 39 A/III, Yönt. m.16 ve 17). Kanunda belirtildiği üzere cayma hakkı sözleşmenin asgari unsurları içinde yer alır ve sözleşmede cayma hakkının detaylı bir şekilde yer alması gerekir. Tasarruf finansman şirketin bilgilendirme yükümlülüğünün kapsamına müşterinin cayma hakkı da girmektedir. Yönetmelik m. 16/V’e göre şirket sözleşmenin kurulmasından en az bir gün önce, ön bilgilendirme formunu müşteriye iletmekle yükümlüdür. Bu bilgilendirme formunda cayma hakkına ilişkin de detaylı bilgi yer almak zorundadır.

Tasarruf finansman sözleşmesinin imzalanmasını takip eden on dört gün içinde müşteri herhangi bir gerekçe göstermeksizin ve ceza koşulu ödemeksizin cayma hakkına sahiptir. Yönetmelik m.17/VIII gereği müşterinin, cayma hakkını kullanması durumunda organizasyon ücreti de dâhil hiçbir kesinti yapılmaksızın yaptığı tüm ödemeler cayma kararının şirkete bildirilmesinden itibaren on dört gün içinde müşteriye iade edilir. Müşterinin sözleşmede fesih hakkını kullanması durumunda tasarrufunun ve varsa tahakkuk etmiş getirisinin iadesi, iade talep tarihinden itibaren azami altı ay içerisinde müşterinin göstereceği kendi adına açılmış banka hesabına defaten yapılır.

6361 sayılı Kanun’un 39/A, f. 4 maddesinde müşterinin herhangi bir gerekçe göstermeksizin sözleşme ilişkisini feshedebileceği düzenlenmiştir. Düzenlemeye göre müşteri fesih hakkını tasarruf dönemi içinde kullanabilmektedir. Müşteri, Kanun’un tanıdığı bu hakkı tasarruf dönemi bitene kadar, yani finansman dönemine geçilmemiş olması kaydıyla kullanabilir. Bu aşamada henüz finansman dönemine geçilmemiş ve finansman ödemesi yapılmamış olması nedeni ile şirkete karşı da henüz borçlanmamaktadır7.

Kanun koyucu tasarruf finansman sözleşmesinin müşterinin feshi ile sona ermesi durumunda şirketin iade yükümlülüğü ile ilgili bazı sınırlamalar da getirmiştir. Cayma hakkında müşterinin organizasyon ücreti de dahil olmak üzere tüm birikimlerinin geri ödenmesi öngörülmüşken, müşterinin fesih hakkını kullanmasında organizasyon ücreti dışında kalan tutar müşteriye geri ödenmektedir. Yönetmelik’in m. 17/8 hükmü gereği tasarruf finansman şirketinin tasarruf birikimi ve varsa buna dair getirilerin iadesini müşterinin iadeyi talep etmesini takiben azami altı ay içinde müşterinin göstereceği kendi adına açmış olduğu banka hesabına defaten yapması gerekmektedir. Kanun’un 39/A, f. 4 maddesinin son cümlesinde şirketlerin, müşteri tarafından sözleşme yükümlülüklerinin ihlali hariç olmak üzere, tasarruf finansman sözleşmelerini tek taraflı olarak feshedemeyeceği düzenlenmiştir.

Sonuç olarak, kanuni düzenleme ile birlikte bugüne kadar düzenleyici ve denetleyici bir otoritenin gözetimine tabi olmadan finansal aracılık faaliyetinde bulunan tasarruf finansman şirketlerinin statüsü hukuki bir altyapıya kavuşmuştur. Ticari amaçlı sözleşmeler dışında tasarruf finansman sözleşmesinin tarafları tasarruf finansman şirketi ve tüketici olacaktır. Bu nedenle uygun düştüğü ölçüde TKHK hükümlerinin de bu sözleşmeler açısından uygulama alanı bulacağını söyleyebiliriz.

Kaynakça

Deniz, Vahdet: Finansal Sistemde Yeni Bir Finansal Kuruluş Türü Olarak “Tasarruf Finansman Şirketleri”, https://www.procompliance.net/finansal-sistemde-ye... (Erişim Tarihi: 29.10.2021).
Okur, M./ Çatıkkaş, Ö./ Ersoy, M.: Bir Gölge Bankacılık Uygulaması Olarak Gayrimenkul Finansmanında Alternatif Bir Faizsiz Finansman Modeli: İpoteğe Dayalı Paylaşımlı Faizsiz Finansman Modeli, İşletme Araştırmaları Dergisi, 10/4, 2018, s. 391, https://www.isarder.org/2018/vol.10_issue.4_article19_full_text.pdf, s.391. (Erişim Tarihi: 29.10.2021).
Selvi, Nurtaç Endes: Tasarruf Finansman Sözleşmesi, Necmettin Erbakan Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, 2021, 4(2), s.441-467.
*T.C. İstanbul Okan Üniversitesi Hukuk Fakültesi Medeni Hukuk Anabilim Dalı Öğretim Üyesi.
1 Okur, M./ Çatıkkaş, Ö./ Ersoy, M.: Bir Gölge Bankacılık Uygulaması Olarak Gayrimenkul Finansmanında Alternatif Bir Faizsiz Finansman Modeli: İpoteğe Dayalı Paylaşımlı Faizsiz Finansman Modeli, İşletme Araştırmaları Dergisi, 10/4, 2018, s. 391, https://www.isarder.org/2018/vol.10_issue.4_articl... , s.391. (Erişim Tarihi: 29.10.2021).
2 Deniz, Vahdet: Finansal Sistemde Yeni Bir Finansal Kuruluş Türü Olarak “Tasarruf Finansman Şirketleri”, https://www.procompliance.net/finansal-sistemde-ye... (Erişim Tarihi: 29.10.2021).
3 4.3.2021 tarihli ve 7292 sayılı Kanunun 20. maddesiyle, “Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu”nun adı tasarruf finansman sözleşmelerinin de kanuna eklenmesi ile “Finansal Kiralama, Faktoring, Finansman ve Tasarruf Finansman Şirketleri Kanunu” olarak değiştirilmiştir.
4 Nurtaç Endes, Selvi: Tasarruf Finansman Sözleşmesi, Necmettin Erbakan Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, 2021, 4(2), s.444.
5 6361 sayılı Kanun m. 3/1-l’ye göre tahsisat, “Tasarruf finansman sözleşmesi uyarınca, tahsisata hak kazanılmasına ilişkin koşulların yerine gelmesi şartı ile müşterinin tasarruf birikimlerinin ve sözleşme kapsamında taahhüt edilen finansman tutarının müşterinin, mirasçısının veya vekilinin konut, çatılı iş yeri veya taşıt edinmesi amacıyla satıcı konumundaki üçüncü kişilere hesaben ödenmesi”dir.
6 Belirtilen altı aylık süre, Kanun hükümlerine uyum sağlanmasına ilişkin intibak sürecinde olan şirket tarafından ilave bir plan sunulması ve söz konusu planın Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulunca (Kurul) uygun görülmesi hâlinde altı ayı geçmemek üzere şirket bazında uzatılabilecektir. Söz konusu süre uzatımına, Kurulca uygun görülmesi halinde asgari ödenmiş sermaye şartı da dâhildir. Ayrıca Kurul, Kanun’un 5’inci maddenin birinci fıkrasının (e) bendi (asgari sermaye şartı) dışındaki mevzuat hükümlerine uyum için intibak süresini altışar ayı geçmemek üzere iki defa daha uzatmaya yetkilidir.; Hâlihazırda tasarruf finansman faaliyetinden kaynaklanan borç ve/veya alacakları bulunan ancak Kanunun Resmî Gazete’de yayımlandığı 07.03.2021 tarihinden itibaren bir ay içerisinde Kuruma intibak veya iradi tasfiye başvuru yapmamış olanlar hakkında Kanunun 46. maddesi hükümleri uyarınca izinsiz faaliyette bulunmak suçundan adli işlem uygulanma talebiyle ilgili Cumhuriyet Başsavcılığına başvuruda bulunulacaktır. Ayrıca, izinsiz tasarruf finansman faaliyetinde bulunan şirketler hakkında Kurul, Kanun’un 50/A maddesinin birinci fıkrası kapsamında tasfiye kararı verebilir.
7 Nurtaç Endes, s.461.