Sanat, Tasarım ve Mimarlık Fakültemiz ile Uygulamalı Bilimler Fakültemizin işbirliğiyle düzenlenen 1. Uluslararası Görsel-İşitsel Kültürde Kadın Sempozyumu, 23-25 Mayıs 2024 tarihlerinde üniversitemizde gerçekleştirildi. Türkiye’nin 24 farklı üniversitesinden gelen 52 bildiri ve 13 oturumda, kadınların görsel ve işitsel kültürdeki yerleri ele alındı.
Sempozyumun açılış konuşmasını yapan Rektörümüz Prof. Dr. Güliz Muğan, görsel işitsel dünyamızın cinsiyetçi yanlarına eleştirel bakışları zenginleştirecek bir zemin yaratmayı hedeflediklerini ifade etti. Prof. Dr. Muğan, kadınların görsel ve işitsel kültürdeki rolünün tartışılmasının önemine vurgu yaparak, “Kadınların dil üretiminde özne olarak iki ayrıştırmadan uzak bir şekilde tartışıldığı ve üretildiği bir sempozyum olmasını diliyorum. Üniversitemizin %72 kadın çalışan oranıyla gurur duyuyorum ve kadınların güçlü sesi olmaya devam edeceğiz” dedi.
Davetli konuşmacı Yıldız Teknik Üniversitesi’nden Prof. Dr. Ayrin Ersöz, açılış konuşmasında, 20. yüzyıl feminist hareketinin kadının sanat ve diğer alanlardaki varlığını artırdığını belirtti. Ersöz, yeni kuşağın feminist ve kesişimsel perspektiflerle bu varlığı yeniden tanımladığını vurguladı.
Sempozyumda, kamusal alanda kadının rolü ve medyada görünürlüğü üzerine odaklanan Dr. Öğretim Üyelerimiz Uğur Tarık Özkut ve Serra Orkan, özellikle spor ve medya alanlarında kadınların karşılaştığı zorlukları ve başarıları ele aldılar. Sunumda, kadın hakem ve Spor Yöneticiliği Bölüm Başkanımız Prof. Dr. Lale Orta'nın kariyeri ve kadın futbolcuların ihtiyaçları da vurgulandı.
Sempozyuma Düzce Üniversitesi’nden katılan Dr. Vildan Işık, medya ve sanat aracılığıyla kadınların sıkça stereotiplerle sunulduğunu vurgularken, İstanbul Gelişim Üniversitesi’nden Dr. Selda Tunç, feminizmin internet kültüründeki yansımalarını ve anti-feminist söylemlerin yayılmasını ele aldı.
Üniversitemizden Dr. Öğretim Üyesi Orkun Aziz Aksoy, Instagram paylaşımları üzerinden kadınların kentsel deneyimlerini inceleyerek çarpıcı sonuçlarını paylaştı. Dr. Öğretim Üyemiz Havva Palacı, çağdaş kadının Cinderella kompleksi üzerine yapılan değerlendirmelerin Bahar Dizisi’nde Kadın Doktorun Temsili bağlamında vurguladığı önemli bir noktayı belirlediğini ifade etti. “Kadınların içsel cesaretlerini keşfetmeleri ve zorluklarla baş etme isteklerini ön plana çıkarmaları, hayati önem taşıyor” diyen Palacı, kadınların güçlü yanlarını keşfetmeleri ve yaşadıkları zorlukları aşmak için cesur adımlar atmaları gerektiğini, çağdaş kadının karşılaştığı engellerle başa çıkarken içindeki gücü kullanması gerektiğine dikkat çekti.
Dr. Öğretim Üyemiz Özlem Çiçek Ünal, Türk televizyon dizilerinde kadınların mutfak ve ev içi emekle ilişkili mekansal konumlandırılmasını inceledi.
3 gün süren sempozyumun son gününde, Salt Galata'da film gösterimleri ve tiyatro performansları gerçekleştirildi. Katılımcılar, filmleri yönetmen yorumlarıyla izleyerek, tiyatro sahnesindeki anlatıların etkisini yakından deneyimlediler.