Yazar: Ar. Gör. Yunus Altunışık
Teknolojinin gelişmesi, bilgiye ulaşmanın kolaylaşması ve internetin hayatımızın her alanını etkiler hale gelmesi ağ toplumuna dönüşümü sağlamıştır. Enformasyon çağı toplumsal gereksinimlerimizi ve alışkanlıklarımızı da yeniden şekillendirmektedir. Günümüzde elektronik araçlar sayesinde kişisel ya da kurumsal işlemlerimiz, alışverişlerimiz ve hatta insanlarla iletişimimiz daha az maliyetle, daha kısa sürede ve daha verimli gerçekleşebilmektedir. Elektronik sözleşmeler saniyeler içinde her iki tarafı da bağlayıcı olacak şekilde kurulabilmekte ve bu sayede fiziksel anlamda mesafe kavramı ortadan kalkmaktadır.
Taraflar elektronik sözleşmelere binaen birbirlerinden talepte bulunabilmekte ve birbirlerine sorumluluk yükleyebilmektedir. Meydana gelen anlaşmazlıkların çözülebilmesi için ise, hukuki gelişmelerin bilişimsel gelişmeleri takip edebilmesi şarttır. Ulusal ve uluslararası alanda hukuki düzenlemeler, bilişimsel gelişimler doğrultusunda yapılmaktadır, ancak hala düzenlenmemiş konuların mevcut olması sebebiyle hukuki düzenleme ihtiyacının devam ettiğini söylemek mümkündür. Biz bu kısa makalemizde özellikle web sitesi aracılığıyla kurulan elektronik sözleşmelerin aynı zamanda birer katılmalı sözleşme olma özelliğinden ve bu durumun yarattığı hukuki sonuçların neler olduğundan bahsedeceğiz.
Katılmalı sözleşmeler; sözleşmenin bir tarafının ileride birden çok kişiyle yapılmak üzere hazırlanan ve sözleşmenin diğer tarafının da kayıtsız şartsız hazırlanan metni kabul etmek durumunda kaldığı, müzakere etme, değiştirme ve pazarlık etme gibi olanaklardan yoksun bırakıldığı bir sözleşme türünü ifade eder.
Katılmalı sözleşmelerde taraflardan biri için tek bir seçim hakkı olup başka bir alternatif bulunmamaktadır. Yani muhatap ya sözleşmeyi kendisine sunulan şartlar doğrultusunda kabul edecek ya da sözleşmeyi kurmaktan vazgeçecektir.
Elektronik sözleşmeler niteliği itibariyle katılmalı sözleşmelerdir. Özellikle web sayfası üzerinden kurulacak olan elektronik sözleşmelere taraf olmak isteyen kişilere karşı aynı sözleşme hükümleri uygulanacaktır. Örnek verecek olursak bir satış sözleşmesine katılacak olan taraflarının satım konusu mala ilişkin olarak, pazarlık yapma, soru sorma ve yeni teklifler ileri sürebilme gibi imkanları bulunmamaktadır. Bu durumda muhatap, satıcının web sayfası üzerinden oluşturduğu sözleşme metnini yine satıcının belirlemiş olduğu sınırlar içerisinde kabul etmediği durumda sözleşme kurulamayacaktır.
Bununla birlikte alıcıya sözleşmedeki birtakım hususlar hakkında alternatif seçim olanakları sunulmuş olabilir. Bu halde artık ortada bir katılmalı sözleşme değil genel işlem şartının varlığından söz edilecektir. Bu duruma örnek olarak ödemenin kredi kartı veya nakit olarak ödenebilmesi seçenekleri verilebilir. Ancak katılmalı sözleşmelere uygulanacak hükümler genel işlem şartlarıyla aynıdır. Hal böyle iken de aynı zamanda bir katılmalı sözleşme olan web sitesi aracılığıyla kurulan elektronik sözleşmelere uygulanacak kanuni hükümlerin belirlenmesinde Borçlar Kanunu hükümlerine başvurmak zaruridir.
6098 Sayılı Borçlar Kanunu’nun 21 ila 25. maddeleri arasında düzenlenen ve genel işlem şartlarına uygulanacak hukuki hükümleri ise şu şekilde sıralamak mümkündür.
MADDE 21- Karşı tarafın menfaatine aykırı genel işlem koşullarının sözleşmenin kapsamına girmesi, sözleşmenin yapılması sırasında düzenleyenin karşı tarafa, bu koşulların varlığı hakkında açıkça bilgi verip, bunların içeriğini öğrenme imkânı sağlamasına ve karşı tarafın da bu koşulları kabul etmesine bağlıdır. Aksi takdirde, genel işlem koşulları yazılmamış sayılır. Sözleşmenin niteliğine ve işin özelliğine yabancı olan genel işlem koşulları da yazılmamış sayılır.
MADDE 22- Sözleşmenin yazılmamış sayılan genel işlem koşulları dışındaki hükümleri geçerliliğini korur. Bu durumda düzenleyen, yazılmamış sayılan koşullar olmasaydı diğer hükümlerle sözleşmeyi yapmayacak olduğunu ileri süremez.
3. YORUMLANMASI
MADDE 23- Genel işlem koşullarında yer alan bir hüküm, açık ve anlaşılır değilse veya birden çok anlama geliyorsa, düzenleyenin aleyhine ve karşı tarafın lehine yorumlanır.
5. İÇERİK DENETİMİ
MADDE 25- Genel işlem koşullarına, dürüstlük kurallarına aykırı olarak, karşı tarafın aleyhine veya onun durumunu ağırlaştırıcı nitelikte hükümler konulamaz.
Yukarıdaki açıklamalar ışığında; uygulamada en fazla karşılaşılan sorulardan olan “ Web sitesinde alışveriş yapmak için karşı tarafın bize dayattığı sözleşmeleri sırf söz konusu hizmetten istifade edebilmek amacıyla kabul etmek zorunda kalmamız hukuken ne kadar geçerlidir?” sorusuna karşın, kanun koyucunun alıcının haklarını koruma amacıyla hareket ettiği ve Borçlar Kanunu’nun 20-25 maddelerinde düzenlediği hükümler; alıcının haklarını korumak amacıyla düzenlenmiş ve alıcı ile satıcı arasındaki eşitsizliği ortadan kaldırmak adına özellikle hakkaniyet ilkesi açısından oldukça yerinde bir düzenleme olarak karşımıza çıkmaktadır.
Sağlam, s.81