Bir kişi, diğer bir kişi üzerinde yetki sahibi olduğu bir mevkide bulunuyorsa ve bu yetki aracılığıyla o kişinin akademik veya iş ortamını önemli ölçüde etkileyecek durumda ise, bu bireyler arasında bir güç eşitsizliği/dengesizliği var demektir. Yönetici-çalışan arasında, öğretim üyesi-öğrenci arasında, dekan-öğretim üyesi arasında, ders veren asistan-öğrenci arasında, danışmanlık yapan çalışan-öğrenci arasında böylesi bir güç dengesizliği mevcuttur.
Çalışanların (öğretim üyeleri, asistanlar, idari personel), üzerlerinde akademik veya kariyer belirleyici otoriteye sahip oldukları öğrencilerle (akademik veya bireysel danışmanlık yaptıkları öğrenciler gibi) ve sınıflarındaki öğrencilerle romantik ve/veya cinsel ilişkiye girmesi, rızaya dayalı bile olsa, uygunsuzdur. Bu durum idari çalışanlar arası benzer ilişkilerde de geçerlidir. Burada şunu vurgulamak önemlidir, bu tür cinsel tavır ve yaklaşımların ortaya çıkmasında esas sorumluluk hiyerarşik sıralamada daha üst konumda olan kişinin üzerindedir. Bu kişi, böyle bir durumun meydana gelmesinde engelleyici rol üstlenmekle de yükümlüdür.
İstanbul Okan Üniversitesi, Cinsel Tacize Karşı Önlem ve Destek İlkeleri Belgesini oluşturmak suretiyle; cinsel tacizi ciddi bir suç olarak gördüğünü ve cinsel tacize hiçbir şart altında, hiçbir biçimde müsamaha göstermeyeceğini beyan etmiştir. Şikâyetçinin akademik ve diğer haklarını korumak için her tür önlem alınacaktır. Bu, Üniversitenin en üst yönetiminin yükümlülüğüdür.
Aralarında otorite ilişkisi kurulmadan önce, rızaya dayalı ilişkileri süregelen iki kişi arasında, sonradan otorite ilişkisi kurulursa, hiyerarşik sıralamada daha üst konumda bulunan kişinin otorite ilişkisini bitirmesi gerekir. Örneğin, öğretim üyesi veya öğrenci, başka bir öğretim üyesinin, öğrencinin tezine danışmanlık yapmasını veya tez jürisine katılmasını ayarlayabilirler. Eğer ilişki, bir öğretim üyesi ve belli bir sınıfına devam eden öğrencisi arasında ise, öğrencinin, o dersin başka bir sınıfına geçmesi veya mümkünse, başka bir ders alması sağlanmalıdır.
Öğretim üyesi/idari çalışan/lisansüstü öğrenci/lisans öğrencilerine ders veren asistanlar ve öğrenciler arasında olduğu kadar, üst-ast konumundaki yöneticiler ve çalışanları arasında da romantik ve/veya cinsel ilişkiler uygunsuzdur. Öğretme, değerlendirme, yönlendirme, akademik veya bireysel danışmanlık ilişkisi içindeki bireyler arasında romantik ve/veya cinsel ilişkiler, daha yüksek yetkiye sahip olan kişinin objektif kararlar almasını engelleyebilir. Bu durum, “kişinin şahsi çıkarları ile kamusal veya profesyonel sorumlulukları arasında uyuşmazlık” olarak tanımlanabilir. Aynı zamanda, böyle bir yakınlaşmayı başlatmak için alınacak tüm eylemler, örneğin bu durumda buluşma teklifi, hiyerarşik yapıda daha alt konumda bulunan kişi açısından tam olarak doğru algılanamayabilir.